Karadeniz Teknik Üniversitesi
Uluslararasi İlişkiler Öğrenci Kongresi
Yapay Zeka ve Dijital Dönüşümün
AB ve Uluslararası İlişkilere Etkisi
Trabzon 12-13 Mayıs 2025
Aydın Nurhan
Büyükelçi (e)
Sevgili öğrenciler, aziz Hocalarım,
Bu güzel toplantının gerçekleştirilmesinde emeği bulunan Rüveyde hanım ve arkadaşlarına çok teşekkür ederim.
Önce bir ice breaker.
Hırsız elinde altın dolu torbayla kuyumcudan çıkarken polise yakalanmış.
Hemen avukat istiyorum demiş.
Polis, avukat ne yapacak ki demiş.
Hırsız, ben de onu merak ediyorum demiş.
Madem konumuz AB’ye girişimizde YZ rolü, biz de merak ediyoruz. Bakalım ne faydası olur.
Sevgili öğrenciler,
Şikago’da World Future Society Şikago Şubesi Başkan Yardımcısı olmuştum. Bir gün televizyondan çağırdılar, sunucu hemen, ”İlk cümleni söyle.” dedi.
Ben de, vücuduna bir çip taktılar, ölmeni yasakladılar. Üzerinden silindir de geçse, yaksalar da, çip seni rejenere ediyor, ölemiyorsun. İster misin demiştim sunucuya.
Farzedin ki dar bir elit, yapay zeka ve robotlar ile her şeyi üretebiliyor. Ve doyumsuz insana her istediğini bedava veriyor. Zirve soru şu: İnsan rahat durur mu? Zaten melekler varken Tanrı niçin günahkar bir insan yaratmış? Kıskançlık, fitne, nifak, kötülük, bozgunculuk yeryüzünden yok olmayacak.
Diyelim ki dünyayı yönetenler melek gibi iyi insanlar. Ne yapsınlar? Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sındaki gibi insanlara mutluluk hapı verip suni yaşam mı yaratsınlar? Veya kötü iseler, George Orwell’in 1984 fütüristik distopyası gibi dünyayı terörle mi yönetsinler?
Bir öte aşama:
Google’ın geliştirdiği bir kuantum işlemci, deneylerde klasik süper bilgisayarların 10.000 yılda yapabileceği bir işlemi 200 saniyede tamamlamış. Tahayyül ötesi, korkutucu gelişmeler oluyor.
Anlaşılan o ki, YZ bir noktadan sonra üstün zekalı insandan da zeki olacak. Ve insanları kontrol etmeye başlarsa… Hangi pratik ve ahlaki yöntemleri kullanır?
Ve tıp çok ilerlediği için insanlar da ölemiyorlarsa…
Sevgili Öğrenciler,
Özel, resmi, ticari, internete düşen hiç bir bilgi sır değil. Ama Dünyadaki bütün işler artık bilgisayarla yapılıyor. Onu bıraksak taş devrine döneriz, elektriksiz, karanlıkta kalmaktan beter oluruz. Yani bırakamayız, daha şimdiden YZnın kölesi olduk.
Fütüristik sorulardan aşağı inip, sanki tüm YZ gelişmeleri yokmuş, yarın duracakmış gibi dünyamıza dönelim.
Dikkatinizi çekiyor mu? Siyasetçiler, ekonomistler, asker ve diplomatlar da YZ ilerlemelerinin farkındalar, ama sanki önümüzdeki 30-40 yıl içinde dünya değişmeyecekmiş gibi strateji geliştiriyorlar. Ne gaflet.
Bu nedenle sizleri kutluyorum. Merak, arayış ve farklı açılımlar peşindesiniz. Biraz önce sunduğum şemsiye altında gelin bazı temel sorunlara girelim.
İstihbarat, Savunma ve Diplomasi için klasik olarak öncelikli amaç, insana dayanan bilgi ve veri toplanması idi. Basit anlamıyla istihbarat dediğimiz işlerden edinilen bilgi taktik, pratik amaçlara hizmet ederdi.
Bilgi çağına girdiğimizde ilk sorunumuz aşırı bilgi, yani bilgi kirlenmesi oldu. İlk iş, işimize yarayan bilginin ayıklanması idi. Bu işi uzun süre insanlarla yaptık. Uzun yıllar önce Amerikalı bir diplomat arkadaşım ”Sovyetlerde hangarlar dolusu bilgi, belge var. Ama tasnif ve analizde çuvallıyorlar.” demişti. Sonra işi yapay zeka devraldı, pirinci ayıklamada epey yol alındı.
Şimdi de biz diplomat, kurmay ve istihbaratçılar, ayıklanmış bilgileri analiz edecek, işleyecek, ve işlenmiş bilgiyi, stratejik alternatiflere dönüştürerek, ferasetle, isabetli karar verebilmeleri için Devlet Adamlarının önlerine koyacağız.
Bir sonraki sorumuz bizi Kongremizin aradığı cevaba götürecek. Yapay zeka analiz ve sentezde bize yardımcı mı olur, yoksa onun ötesine geçip bizden daha iyi alternatifler geliştirebilir mi?
Bir ötesi, hasımlarımızda daha isabetli alternatifler geliştiren yapay zekalar var ise ne yapabiliriz… Yapay zekalar satrancı? Sanırım bundan ötesi kurgu bilim filmlerine gider.
Yapay Zekanın bir araç olarak kullanılması
Diplomasi nokta virgül mesleğidir denir. Konulan veya konulmayan, veya yanlış yere koyulan noktalama çok ağır sonuçlara yolaçabilir.
Edebiyat derslerimizden hatırlarsınız, bir örnek verelim,
Şehzadeye
“Oku adam ol, baban gibi eşek olma!”
”Oku adam ol baban gibi, eşek olma.”
Virgül farklı yerde okununca padişaha kelle kaptırmak var değil mi?
Şimdiii,
Bu örneği niçin verdim. ChatGPT’yi sınamak için. O da bana bunun meşhur bir örnek olduğunu, uzun detaylarıyla anlattı. Meşhur bir örnek değil de başka bir örnek verseydik dahi YZ gramer kuralına göre virgülü nereye koyayım diye sorar mıydı? Eğitilmişse çok basit. Tabii.
Mütercimlik
Peki bu detayları devletlerarası bir toplantıda simültane, sesli tercümanlık yaparken nasıl ayırır? Anlamadım, noktalamayı nereye koyacağız deme şansı yok. O zaman çok daha ileri kapsamlı analiz ve kavrama yeteneği gerekecek. Ve artık mümkün. Yani diplomatik konferanslarda tercümanlık sanatı kısa süre sonra yok olacak.
Hukuk
Teknoloji zaten küresel köyü tek tipleştiriyor. Hukuk da onu takiben tek tipleşecek, yararlı, kullanışlı, mantıklı, insan yararına olan ortak alanlar tek tip düzenlemelere tabi olacaklar.
Sosyal Medya, ChatGPT ve DeepSeek gibi uygulamalar henüz emekleme çağındalar. Onları en yoğun şekilde hangi bilgiyle bombardman ederseniz o yöne kayıyor, şimdilik adil ve ahlaki mükemmelliğe ulaşamıyorlar. İstihbarat servisleri de bu saptırma yöntemini etkin şekilde kullanıyorlar. YZ bu yemleme dönemini ne zaman aşabilir? Acaba aşabilir mi?
Diplomatlar için önemli alanlar, Devletler Özel ve Devletler Umumi Hukuku alanlarına girelim.
Benim ilk mesleğim avukatlık idi. Yargıtay İçtihatları bulmak için dergilere abone olur, her kitabı karıştırırdık. Amaç, iki örnek vakadaki Yargıyay içtihat ve karar benzerliklerini vurgulayarak dava kazanmak idi. Ülkemizde Yüksek Mahkeme kararları sanırım hala dijital olarak sunulmadı kamuoyuna. Ama bir çok ülkede kararlar artık yapay zekanın elinde. Benzer davalardaki tüm tezatlar, yanlışlıklar, kayırma ve rüşvet şüphesi uyandıran kararlar çarşaf çarşaf açığa çıkıyor. Ve artık yargıçların hata ve tutarsızlıkları sıfıra yaklaşıyor. Burada da vicdan sorunu sorgulanıyor.
100 yıllık mahkeme verilerini YZya verdiğinizde size tek tipleştirilmiş içtihatlar verebilir, hakim, savcı ve avukatlara büyük kolaylıklar sağlayabilir, aynı zamanda işlerini zorlaştıra da bilir.
Bunun bizim için önemi, YZnın diplomatların da ilgilendikleri uluslararası özel hukuk ve devletler umumi hukuku için de aynı işlevde bulunacağıdır. Bunun bir ileri aşaması, AB gibi, AK gibi uluslararası oluşumlardaki hukuk sistemlerinin senkronizasyonu, tektipleştirilmesidir. Bir anlamda ulusal hukukların küresel ahlak ve hukuk normlarında sentezlenmeye zorlanmasıdır. İster miyiz?
AB ile İlişkilerimizde YZ
Yapay Zekanın kanımca insanlığa en büyük faydası adalet ve çift standartlar konusunda olacak. Hele AB hukuki ve diğer düzenlemelerinde.
Önce aday ülkeler için konulan şartları düşünelim. YZ bunların tümünü standardize paketler haline getirdi. İki aday ülke için farklı koşulları, hatta daha önce üye olmuş ülkeler ile yeni adaylara uygulanacak koşulları kolayca ortaya koyacak, haksızlıkları gözler önüne serecektir.
Batı dünyası iki asırdır dünyaya ahlak dersi veriyordu. YZ bu ahlaksızlığı artık geçersiz kılacak.
AB Hukukuna gelince.. YZ hukuk alanındaki tüm kararları asgari müştereklerde birleştirecek, sentezleyecek, olması gereken yeni adalet koşulları önerecektir. AB ülkelerinin bir çok yasaları birleştirilerek zaten epey yol alındı. AB devam eder ve Türkiye’nin ilgisi de azalmazsa, şu ana kadar aramızda yapılan bir çok birleştirici düzenleme de artarak devam edecektir.
Hukukta YZ açısından en önemli konular, hakimin yerel gelenek ve görenekleri dikkate alarak karar vermesi, bunların diğer ülkelerdeki gelenek ve göreneklerle çatışmaması konusu, bir diğeri de tamamen insani bir kavram olan hakimin vicdanına göre karar vermesi.
AİHMnin bir kararında, başörtüsünün devlet dairesinde veya eğitim kurumlarında serbest bırakılmasının laikliği tehdit edebileceği belirtilmiştir.
Batı’da özellikle Fransız İhtilalinden bu yana Hz. İsa ve İncil’e saldırı, ifade özgürlüğü olarak görülüyor. O doğrultuda Kuran’a saldırı da Hristiyan kültürüne göre değerlendiriliyor.
YZ acaba din ve kültürle ilgili davalarda ne önerir?
Anlaşmalar
Devletler birbirleriyle ve uluslararası kuruluşlarla ikili ve çok taraflı anlaşmalar yaparlar. Dışişleri Bakanlığımız ve diğer ülke Dışişleri Bakanlıklarında daha önce çeşitli alanlarda yapılmış örnek anlaşmalar vardır. Yapılacak yeni anlaşma müzakerelerinde bu örneklerden yararlanılır. Ama daha da önemlisi, müzakere ettiğiniz ülke veya uluslararası kuruluşun başka ülkelerle yaptığı anlaşma ve müzakere notlarını elde edebilmek ve bu bilgileri pazarlıkta etkin olarak kullanabilme olanağıdır. YZ işte bu alanda epey yardımcı olmaya başlamıştır.
Bizler anlaşmalardaki çift standart, ahlaksızlık, eşitsizlik ve adaletsizlikleri biliyor, hissediyoruz. Gelişmiş YZnın görevi, bunları inkar edilemeyecek mantık ve netlikle ortaya koymak olacak, sürekli gündemde tutarak törpülenmelerine hizmet edecektir.
Kamuoyu Etkisi
Batılı ülkeler 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğuna baskı yapmak için gayrımüslim azınlık hakları konusunu istismar ederlerdi. 20. Yüzyılda bu pratik evrim geçirdi, bu kez İnsan Hakları ve Demokrasi kavramları kalkınmakta olan ülkeler üzerinde siyasi silah olarak kullanılmaya ve haksız kazançlar elde edilmeye başlandı.
Batılı devletler cunta ve despotları kapalı kapılar arkasında tehdit ettiler, Batı korkusu halk korkusuna galip geldiğinden, despotlar kendilerinden istenen her şeyi halklarından çalarak Batılılara verdiler.
21. Yüzyılda halkların uyanışı başladı, ve çıkarlarını yabancı güçlere satan yönetimlere tepkiler artmaya başladı.
Şimdi gelelim YZnın derinlerdeki halk hoşnutsuzluğunun analizinde kullanılmasında. Bu analizi yaptıran yabancı güçler, despotu hangi sınıra kadar sıkıştırabileceklerini, despot da halkının hangi noktada düdüklü tencere gibi patlama ihtimali bulunduğunu anlayabilecektir.
Kısaca YZ sömürüyü sonlandırmayacak, daha hissettirmeden yapılma imkanlarını sunacaktır.
Kriz Yönetimi ve Savaş
İkili ve çok taraflı diplomatik krizler hiç umulmayan anlarda, kimsenin öngöremediği yer ve koşullarda, tahmin dahi edilemeyen nedenlerle ortaya çıkabilirler. Birinci Dünya Savaşı başlangıcındaki kriz bunun ciddi örneklerinden biridir. Günümüzde başta ABD, Hollywood’u da angaje etmek suretiyle kısa, orta ve uzun vadede oluşabilecek yerel ve küresel kriz senaryoları hazırlamakta bunda YZyı etkin olarak kullanmaktadır.
Senaryoların başında diplomasi alternatifleri geliştirilmekte, önleyici diplomasinin savaşı engelleme imkanı yok ise, olası müttefiklerle birlikte kışkırtıcı diplomasi hesapları da analize dahil edilmektedir.
Savaş kararı verilecekse…
YZ maddi güç dengelerini hesaplayabilir.
Ama topyekun strateji belirlerken onur, şeref, demagoji gibi ölçülemeyen faktörleri ne derece değerlendirebilir?
YZya ne kadar güvenebiliriz savaş kararı almakta?
Diplomat Eğitiminde Yapay Zekâ
Eğitim makalemde yazmıştım. Diyelim dersimiz sosyoloji. Dünyanın en iyi profesörünün video derslerini alıyorlar. Ne olur? Harvard Üniversitesi mezunları gibi en iyi öğrenciler, en iyi hocanın elinde aynı dili konuşan küresel aileye dönüşürler. Zaten diplomatlar uluslararası bir ailedir, ortak dilleri vardır deriz, küresel eğitimle bu benzeşme daha da pekişir.
Küresel ekonomi ticari müzakereleri de olabildiğince tek tipleştirdi. Dünyaca ünlü üniversiteler ticari müzakerelerde yapay zekâ kullanımını teşvik ederek öğrencilerini küresel ticari davranış kodları ve müzakere tarzında da eğitip tek tipleştiriyorlar.
Kripto Haberleşmede
YZ kullanımı klasik iletişim amacını fazla etkilemeyecektir. Gizliliği arttırmak için çipte yani hardwarede en ileri teknoloji kullanılacak, ona da dünyanın en gelişmiş yazılımı giydirilecektir. Ama internete düşen gizli kalmaz, gerçek sır, elden götürülmelidir. Analiz haberleşmeden sonraki aşamadır, kripto haberleşmeyle ilgisi yoktur.
Vize Değerlendirmeleri
Vize insan psikolojisini de içeren ilginç bir alandır. Bazı insanlar vardır, vize için bin takla atarlar. Hatta konsoloslara zarf atarlar, onlara hizmet edebileceklerini hissettirirler. Yerine göre Konsolosluğa bakan istihbaratçılar da bu karakterleri analiz edip devşirebilirler. YZ hem vizeye uygunluk ve hem de onun ötesinde istihbari ajanlığa yatkınlık konularında yardımcı olabilir diplomat ve istihbaratçılara. Burada şu hususu mutlaka vurgulamalıyım, meslek hayatımda vize işlemlerinin asla istihbari amaçlara alet edildiğine şahit olmadım, emrim altında da hiç böyle bir şey olmadı. Türkiye bu tip işlemlere bulaşmayan bir Devlettir.